Din Felsefesi Derneği olarak her sene yapmayı planladığımız ve geçen sene ilkini gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmalarından bu senekinin konusunu "Hermenötik ve Din Felsefesi" olarak belirledik.
Son yüzyılda felsefenin en önemli ilgi alanlarından biri olan hermenötikin din felsefesiyle ilgisi, din felsefesine getirdiği açılımlar ve ayrıca “nasıl bir din felsefesi yapılmalı” sorusunu anlamlı kılabilecek bir yöntem olarak görülmesi, derneğimizin bu konuda bir çalışma yapmasını gerekli kılmaktadır.
Bu noktada dikkat etmemiz gereken en önemli nokta, hermenötikin önceleri dinî problemlerin anlaşılması ve yorumlanması için geliştirilen bir yöntemken, modern dönemde dinin bizzat kendisinin bir problem olarak algılanmasından sonra geçirdiği dönüşümdür. Din felsefesi adı verilen disiplinin kendisi modern bir olgudur. Zira modern dönemlerde, nasıl İslâm düşüncesinde Kur’ân’ın manalarının araştırılması, zamanla araştırılan konunun bizzât kendisine yönelerek mutlak alanda ve soyut araştırmalara dönüşmüşse, Yahudi ve özellikle Hristiyan teolojisi de zamanla felsefî araştırmaların kendisine dönüşmüştür. Yani önceleri mesele dinin problemlerini incelemek iken bu defa “din”in kendisi bir “problem” olmuştur. Hermenötikle birlikte gelinen noktada ise, hem modern öncesi döneme bir geri dönüş hem de kutsal metin yorumlarıyla ilgilenme alanının, felsefî ve edebi metinlerle birlikte ele alınmasıyla felsefe için yeni bir yöntem arayışı söz konusudur.
Bu dönüşüm, özellikle Heidegger sonrası felsefenin kendini tanımlama biçiminin değişmesi ile de yakından ilgilidir. Nitekim felsefe bu dönemden sonra çok farklı şekillerle de olsa yönünü daha çok dil-varlık ilişkilerine çevirmiş ve “metin” kavramının anlam çerçevesinin genişlemesiyle birlikte felsefenin soyutlamaya dayanan dili de kendi içinde tartışmaya açılmıştır. Tüm bunlar, din ve edebiyat gibi, klasik felsefeden kesin çizgilerle ayrılabilen söylemleri, felsefenin alanına dahil etmiştir.
Ülkemizde yeni yeni tanınan ve dünyadaki gelişmelerin aksine daha çok edebiyatçıların ilgilendiği bir alan olarak algılanan, bu nedenle felsefe ile ilgisi tam olarak anlaşılamayan hermenötik’le ilgili bir atölye çalışmasının yapılması gerekli görünmektedir. Bu çalışmanın öncelikli amacı, katılımcılara hermenötikle ilgili birkaç temel metin okumasına eşlik edecek bir seminer verilmesi olacaktır. Çalışmanın ikinci amacı da din felsefesi ve hermenötik arasındaki ilişkilerin doğurduğu problemlerin ve açılımların tespit edilerek tartışmaya açılmasıdır.
İki gün süren atölye çalışmasının birinci oturumunda, Prof. Dr. Burhanettin Tatar tarafından"Hermenötik Nedir?” başlıklı bir seminer verilecek, akabinde soru ve tartışmaya geçilecektir. Seminerin bir konferanstan çok, grubu bilgilendirmeye ve bu konudaki sorularını netleştirmeye yönelik içerikte olması planlanmaktadır.
Atölye çalışmasının ikinci oturumunda da Yrd. Doç. Dr. Zeynep Gemuhluoğlu “Hermenötik ve Din Felsefesi” başlıklı bir seminer verecektir. Seminerde hermenötikin din felsefesi ile olan ilişkisi, hem “tarihsel ilişkiler”in seyri hem de “problemler” bazında ele alınacak ve tartışmaya açılacaktır.